Kânıt ~ قانط
Lugat-ı Remzi - Kânıt ~ قانط maddesi. Sayfa: 92 - Sira: 6

Lugat-ı Remzi; Kânıt maddesi. osmanlıcada Kânıt ne demek, Kânıt anlamı manası, Kânıt osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Kânıt hakkında bilgi. Arapça Kânıt ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Kânıt anlamı
Lugat-ı Remzi - قانط Kânıt ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
Kânıt ~ قانط güncel sözlüklerde anlamı:
KANIT ::: Ümidi tamamen sönmüş. Ye'se düşmüş, ümitsiz, kederli, hüzünlü.
KANIT ::: (Bak: Delil)
kanıt ::: ("ka uzun okunur, a. s. kunût'dan.) : ümîdi tamamen sönmüş, ümitsiz, kederli, (bkz. : me'yûs, nevmîd).
Kanıt :::
- Bir şeyin doğruluğu, gerçekliği konusunda kanaat verici belge, delil, iz
Örnek: Kanıtı gazetenin ikinci sayfasındaki damızlık haberiydi. Ç. Altan - Anlaşmazlık konusu olan şeyde, yargıcın kanılarını oluşturan şey, delil.
- Sonurguya ulaşan bir uslamlamanın dayandığı gerçek, delil.
- Bir davada, sav, savunma, ileri sürmenin doğruluğuna yargıcı, yargılığı inandırmak, kanı vermek için yargılama türesinin kullanılmasını, toplanılmasını uygun gördüğü yazılı belgelerin, sözlü işlemlerin tümü.T. : delil
kanıt ::: ümidi tamamen sönmüş , ye'se düşmüş , ümitsiz , kederli , hüzünlü , (bak: delil)
kanıt ::: (
kanıt ::: delil, iz
KANIT :::
Ümidi tamamen sönmüş. Ye'se düşmüş, ümitsiz, kederli, hüzünl