Kâim ~ قائم
Lugat-ı Remzi - Kâim ~ قائم maddesi. Sayfa: 93 - Sira: 7


Lugat-ı Remzi; Kâim maddesi. osmanlıcada Kâim ne demek, Kâim anlamı manası, Kâim osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Kâim hakkında bilgi. Arapça Kâim ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Kâim anlamı
Lugat-ı Remzi - قائم Kâim ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
Kâim ~ قائم güncel sözlüklerde anlamı:
KAiM ::: Ayakta duran. Mevcut. Baki. * Vaktini ibadetle geçiren.
kaim ::: ("ka" uzun okunur, a. s. kıyâm'dan.) : 1) ayakta duran, ayakta bulunan. 2) birinin yerini tutan, birinin yerine geçen. 3) namaz kılan, vaktini namaz kılmakla geçiren. 4) geo. dik. Zâviye-i kaime : dik açı. (bkz. : amud). 5) bir işte sebat eden.
kaim ::: ayakta duran.
KaiM ::: Bir saatlik tefekkür (Allahü teâlânın büyüklüğünü, yarattıklarındaki hikmetleri düşünmek) bütün geceyi kâim olarak geçirmekten hayırlıdır. (Ebü'd-Derdâ)
KaiM ::: Bir saatlik tefekkür (Allahü teâlânın büyüklüğünü, yarattıklarındaki hikmetleri düşünmek) bütün geceyi kâim olarak geçirmekten hayırlıdır. (Ebü'd-Derdâ)
Kaim :::
- Başka bir şeyin yerine geçen.
- Ayakta duran, var olan.
- Her zaman var olan (Tanrı).
- 1. Birinin yerine geçen. 2. Bir işte sebat eden, direnen. 3. Ayakta duran.
kâim ::: ayakta duran , ayakta , yerine geçen
kâim ::: ayakta
kâim ::: yerine geçen
kâim ::: dik
kaim ::: (
Kâim ::: Başka bir şeyin ya da kişinin yerine geçen.
Kaim ::: Başka bir şeyin ya da kişinin yerine geçen
Kaim ::: Başka bir şeyin ya da kişinin yerine geçen
kaim :::
KAİM :::