Çağdaş Sözlük

Kâfiye ~ قافيه

Lugat-ı Remzi - Kâfiye ~ قافيه maddesi. Sayfa: 91 - Sira: 4

Lugat-ı Remzi; Kâfiye maddesi. osmanlıcada Kâfiye ne demek, Kâfiye anlamı manası, Kâfiye osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Kâfiye hakkında bilgi. Arapça Kâfiye ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Kâfiye anlamı

Lugat-ı Remzi - قافيه Kâfiye ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

Kâfiye ~ قافيه güncel sözlüklerde anlamı:

KAFiYE ::: Tâbi olan şey. * Herşeyin son tarafı. *Edb: Manzum yazılan satırların ses bakımından sonlarının aynı olması. (Yaman, duman, saman... gibi.)

kafiye ::: ("ka" uzun okunur, a. i. c. : kavâfî) : ed. nazımda şiirlerin sonlarında tekerrür eden ve ayni sesi veren harflerin hareke ve sükûn hallerindeki birleşmeleri. Hurûf-i kafiye (kafiye harfleri) : revî, te'sîs, dahîl, redîf, kayd, vasi, hurûc, mezîd, teessüre.

kafiye-i mukayyette ::: ("ka" uzun okunur) : ed. revî harfinin evvelinde redîf olan sesli harflerden başka bir harfin tekrarlanmasiyle meydana gelen kafiye : (derdest, serbest... gibi]

kafiye-i mücerrede ::: ("ka" uzun okunur) : ed. revî denilen ve yalnız bir harften ibaret olan kafiye : [me'vâ', dünyâ. gibi]

kafiye-i müessese ::: ("ka" uzun okunur) : ed. revî ile redîf bulunmak ve ikisinin arasına bir değişik harf girmek suretiyle meydana gelen kafiye (o harfe "dahi" denir) : [âhir, ekâbir (dahîl : h-b)]

kafiye-i müreddefe ::: ("ka" uzun okunur.) : ed. revî harfinin evvelinde birlesen harflerin sesli harflerden biri olması suretiyle meydana gelen kafiye : [nişan, cihan. gibi] , (redif : a) ["dahîl" harfi iki redif arasında bulunuyorsa : kafiye-i müessese-i müreddefe denir : lâhût, yâsût.. gibi] (redif : a, u.).

kafiye-i mürekkebe ::: ("ka" uzun okunur.) : ed. revî harfinden başka ve ondan evvel aynı cinsten başka harflerin gelmesiyle meydana gelen kafiyedir ki : "müreddefe, müessese, mukayyede" kısımlarına ayrılır.

kafiye-i vasi ü şây-gân ::: ("ka" uzun okunur.) : ed. revîden sonra zamir veya edatın aynen tekerrür etmesi suretiyle meydana gelen kafiye, [âbâ-de, feryâde. . gibi] , (kelime tekerrür ederse redif denir : "nedamet gelmez, halâvet gelmez" : "gelmez" kelimeleri rediftir).

kâfiye ::: (a. i.) : ibn-i Hâcib'in Arap gramerine âit meşhur eseri, (bkz. : câmî).

kafiye ::: mısra so alarında ses bezerlikleri.

Kafiye :::


  1. Uyak.

  2. Halk edebiyatında ayak.

kafiye ::: dizelerin sonunda tekrarlanan hecelerin benzeşmesi , mısra sonralarında ses bezerlikleri , tabi olan şey , herşeyin son tarafı , edb: manzum yazılan satırların ses bakımından sonlarının aynı olması , (yaman , duman , saman , gibi , )

kafiye ::: (

kâfiye ::: (a. i.) ibn-i Hâcib'in Arap gramerine âit meşhur eseri, (bkz. : câmî).

kafiye ::: uyak

KAFİYE :::

Tâbi olan şey. * Herşeyin son tarafı. *Edb: Manzum yazılan satırların ses bakımından sonlarının aynı olması. (Yaman, duman, saman... gibi