Vekîl ~ وكيل
Lugat-ı Remzi - Vekîl ~ وكيل maddesi. Sayfa: 974 - Sira: 10
Lugat-ı Remzi; Vekîl maddesi. osmanlıcada Vekîl ne demek, Vekîl anlamı manası, Vekîl osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Vekîl hakkında bilgi. Arapça Vekîl ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Vekîl anlamı
Lugat-ı Remzi - وكيل Vekîl ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
Vekîl ~ وكيل güncel sözlüklerde anlamı:
VEKiL ::: Başkasının işini gören. Bir adamın yerine hareket etme selâhiyeti olan kimse. * Nâzır. Bakan.
vekîl ::: (a. i.) : 1) birinin, işini görmesi için yerine bıraktığı veya yetki verdiği kimse.
vekil-i devlet ::: tar. vezîr-i a'zam, sadrâzam, başvekil.
vekîl-i hare ::: vekilharç, masraf görmekle vazîfeli kimse.
vekil-i musahhar ::: mahkemeye gelmîyen, geti-rilemiyen hakkında dâva olunan kimse İçin hâkim tarafından tâyîn olunan vekil. 2) vekâlet makamının en üstün âmiri; *bakan. Baş-vekil : başbakan. Da'vâ vekili : avukat.
vekîl-i mukayyed ::: huk. vekilliği bir kayıt ve şarta bağlı olan vekil.
vekîl-i mutlak ::: huk. vekilliği hiç bir kayıt ve şarta bağlı olmıyan vekil.
vekîl ::: başkası adına iş gören.
Vekil :::
- Birinin, işini görmesi için kendi yerine bıraktığı veya yetki verdiği kimse.
- Milletvekili.
- Bakan
Örnek: Hanın avlusundan sokağa vekil ve sefir otomobillerine taş çıkartacak bir lüks otomobil yürüdü. R. N. Güntekin - Birinin işini görmesi için kendi yerine bıraktığı ya da yetki verdiği kimse.
vekil ::: avukat , biri tarafından yetki verilmiş , bakan
vekîl ::: başkası adına iş gören
vekil ::: avukat
vekil ::: biri tarafından yetki verilmiş
vekil ::: bakan
vekil ::: Nâzır, bakan. Bir kimseyi vekâlet sözleşmesi ile temsil eden. Başkası nam ve hesabına hareket eden ve bir kısım işler yapan.
Vekil ::: Vekalet sözleşmesi gereği, müvekkil tarafından ve onun adına işlem yapmakla yetkilendirilen kişi.
vekil ::: bakan, milletvekili, sözcü
vekil :::
VEKİL :::