Va'îd ~ وعيد
Lugat-ı Remzi - Va'îd ~ وعيد maddesi. Sayfa: 965 - Sira: 16
![](/rsm/cilt2/95/965-16.jpg)
Lugat-ı Remzi; Va'îd maddesi. osmanlıcada Va'îd ne demek, Va'îd anlamı manası, Va'îd osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Va'îd hakkında bilgi. Arapça Va'îd ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Va'îd anlamı
Lugat-ı Remzi - وعيد Va'îd ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
Va'îd ~ وعيد güncel sözlüklerde anlamı:
"); vaîd ::: (a. i.) : birini iyiliğe sevk ve kötülükten uzaklaştırmak için korkutma, yıldırma. Va'd ü vaîd : iyi ve yıldırıcı, ürkütücü şeyler vâdetme.
VA'iD ::: Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
Şimdi, benim dünyâda ve âhirette va'îdimden korkanlara va'z-u nasîhat et! (Kâf sûresi: 45)
Mekke müşriklerinden önceki kavimler, Peygamberlerini tekzîb ettiler (yalanladılar). Onlara va'îdim hak (vâcib) oldu. (Kehf sûresi: 14)
Abdullah ibni Ömer buyurdu ki: Babam Ömer (r.anh) Hayber topraklarındaki mülkü olan bahçesini, tasadduk etmek yâni sadaka olarak vermek istiyordu. Peygamber efendimize ne yapmasını sormuştu. Peygamber efendimiz: Mülkünü vakıf yoluyla sadaka et ki satılmasın, hîbe edilmesin, mîrasçılara kalmasın ancak gelirleri veya mahsûlü hayır işlerine harcansın" buyurdu. Babam da böyle yaptı. O bahçenin mahsûlü Allah yolunda harbedenlere, köle âzâd etmeye, misâfirlere ve yolculara, yolda kalmışlara, bahçeyi işleyenlere ve idâre edicilerine harcandı. (İbn-i Âbidîn)
2. Kırâatte yâni Kur'ân-ı kerîm okurken duracak yerde durmak, kelimeyi kendisinden sonra gelenden ayırmak.
Zellet-ül kârinin (yanlış okumanın) biri de, vakıf ve geçilecek yerde olur. Bu şekilde hatâda, mânâ değişse de namaz bozulmaz. (Alâüddîn-i Haskefî)
vaîd ::: (a. i.) birini iyiliğe sevk ve kötülükten uzaklaştırmak için korkutma, yıldırma. Va'd ü vaîd : iyi ve yıldırıcı, ürkütücü şeyler vâdetme.