Çağdaş Sözlük

Vâdî ~ وادی

Lugat-ı Remzi - Vâdî ~ وادی maddesi. Sayfa: 921 - Sira: 3

Lugat-ı Remzi; Vâdî maddesi. osmanlıcada Vâdî ne demek, Vâdî anlamı manası, Vâdî osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Vâdî hakkında bilgi. Arapça Vâdî ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Vâdî anlamı

Lugat-ı Remzi - وادی Vâdî ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

Vâdî ~ وادی güncel sözlüklerde anlamı:

VADi ::: İki dağ arasındaki uzun çukur. Dere. Bir nehrin aktığı yer. Nehir yatağı. * Yol, tarz, usül. * Saha.

vâdî ::: (a. i. c. : evdiye) : 1) iki dağ arasındaki uzun çukur, dere. 2) bir nehrin aktığı yer, yatak, (bkz. : mecra).

vâdî-i Eymen ::: Hz. Musa'nın Tûr Dağında Allah'ın tecellîsine mazhar olduğu yer, Tur Dağı civarında bir dere. [Hz. Mûsâ zevcesiyle beraber buraya gitmiş ve zevcesi burada doğum yapmıştır] . 3) yol, tarz, usul, alan. (bkz. : saha).

vâdi-i hâmûşân ::: mezarlık, kabristan.

vâdî-i kadim ::: eski tarz, eski usul Fsür vevâ nesir]

vâdî ::: iki dağ arası uzun çukur.

Vadi :::


  1. İki dağ arasındaki çukurca arazi veya geçit, koyak
    Örnek: Vadinin hemen kıyı başında idi ve çevresinde beş karaltı vardı. T. Buğra

  2. Alan, yol, tarz
    Örnek: ... münakaşa kızışınca lakırtıyı hemen meslek bakımından çok zararlı bir vadiye, yani şahsiyata sürüklediklerini hatırlarız. B. Felek

vadi ::: iki dağ arasındaki uzun çukur , yol , tarz , dere

vâdî ::: vadi , nehir yatağı

vâdî ::: ‬vadi

vâdî ::: nehir yatağı

vâdî ::: saha

vâdî ::: alan

vadi ::: alan, tarz, yol

VADİ :::

İki dağ arasındaki uzun çukur. Dere. Bir nehrin aktığı yer. Nehir yatağı. * Yol, tarz, usül. * Saha