Çağdaş Sözlük

Min ~ من

Lugat-ı Remzi - Min ~ من maddesi. Sayfa: 704 - Sira: 7

Lugat-ı Remzi; Min maddesi. osmanlıcada Min ne demek, Min anlamı manası, Min osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Min hakkında bilgi. Arapça Min ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Min anlamı

Lugat-ı Remzi - من Min ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

Min ~ من güncel sözlüklerde anlamı:

MiN ::: Arabçada harf-i cerrdir. 1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder.Meselâ: $ "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.2- Teb'iz için olur. Meselâ: $"Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor. 3- Cinsi beyan için olur. Meselâ: $ "İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. Meselâ: $ "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. Meselâ: $ "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. $ Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. Meselâ: $ "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi. Bunlardan başka "min" harf-i icerri;fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an $, fi $, ind $, alâ $'ya müradif olur. $ Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve $ müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.

"); men ::: (f. z.) : ben.

men ::: (a. z.) : o kimse ki, kim, kim ki. Ol babda emr ü ferman hazret-i men leh-ül-emrindir : [büyük kimselere yazılan yazılarda : "emir sizindir" mânâsına olarak bir klişe hâlinde kullanılırdı]

men aleyh-id-diye ::: huk. [eskiden] üzerine diyet verilmesi lâzımgelen kimse.

men aleyh-il-kısas ::: huk. [eskiden] üzerine kısas icrası îcâbeden kimse, (katil gibil.

men aleyh-in-nafaka ::: huk. [eskiden] diğer birşahsın nafakası- kendi üzerine vâcibolan kimse.

men lâ-yüreddü aleyh ::: fer. kendilerine red ya-pılmıyan vârisler ki, karı ve kocadan ibarettir.

men leh-üd-diye ::: huk. [eskiden] diyete müsteh-ik olan kimse : maktulün veresesi gibi

men leh-ül-hakk ::: huk. [eskiden] hak sahibi olan kimse.

men leh-ül-hıdâne ::: huk. [eskiden] hidâna hakkına mâlik olan kimse.

men leh-ül-istiglâl ::: huk. [eskiden] bir vakıf mahallin gailesi kendine meşrut olan kimse.

men leh-ün-nafaka ::: huk. [eskiden] nafakası diğer kimse üzerine lâzımgslen kimse, meselâ : [baba üzerine oğlunun nafakası lâzım geldikte, oğula : "men leh-ün-nafaka" denir]

men leh-üs-süknâ ::: huk. [eskiden] bir vakıf akarın süknâsına müstehik olan kimsedir ki, o akarda bizzat oturur, onu başkasına îcâr edemez ve o akarı lüzum görüldükçe - vakfiyede hilâfına bir şart yoksa- kendi malından tamir eder.

men yüreddü aleyh ::: fer. muayyen hisselerden artan miktar kendilerince reddolunan vârislerdir ki, bunlar karı ve kocadan maada muayyen sehim sahibi olanlardır.

menn ::: (a. i.) : 1) kudret helvası. 2) ihsan etme, iyilik etme, bağışlama. 3) batman. 4) edilen iyiliği başa kakma.

menn-i kıttîs ::: anber balığından çıkarılıp ve mum yapmakta kullanılan yağlı bir madde.

"); min ::: (a. e.) : -den, -den beri.

men ::: yasaklama , ben , kim

min ::: arabçada harf-i cerrdir , 1- mekan ve bir şeye başlamayı ifade eder , mesela: "haftadan haftaya" da olduğu gibi , 2- teb'iz için olur , mesela: "kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi , bazılarını , bir kısmını ifade ediyor , 3- cinsi beyan için olur , mesela: "işlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor , 4- bedel-i ivaz (karşılık) için olur , mesela: "ahirete bedel , dünya hayatına razı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi , 5- talil (sebeb bildirmek) için olur , mesela: "allah'tan korktuğu için ağlıyor , " cümlesinde olduğu gibi , önündeki kelime mef'ulün leh olur , 6- istiğrak ifadesi için olur , gayet , hiç bir , hiç , gibi , "bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi , bazı fiiller mef'ul-ü bihini , "min" ile alır , bu takdirde , den , dan , manası ile tercüme edilmez , 7- tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur , bu da zaidedir , mesela: "hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi , bunlardan başka "min" harf-i icerri;fasıl manasına , birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur , ba-i cerreye , an , fi , ind , ala'ya müradif olur , rubbema , manasına ve sıla olur , lam-ı zaide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır

men ::: ‬ben

men ::: (f. z.) ben.

men ::: (a. z.) o kimse ki, kim, kim ki. Ol babda emr ü ferman hazret-i men leh-ül-emrindir : [büyük kimselere yazılan yazılarda :

min ::: (a. e.) -den, -den beri.

Min ::: Su damlası.

MİN :::

Arabçada harf-i cerrdir. 1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder.Meselâ: $ "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.2- Teb'iz için olur. Meselâ: $"Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor. 3- Cinsi beyan için olur. Meselâ: $ "İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. Meselâ: $ "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.5- Tâlil (sebeb b