Çağdaş Sözlük

Mültezem ~ ملتزم

Lugat-ı Remzi - Mültezem ~ ملتزم maddesi. Sayfa: 687 - Sira: 10

Lugat-ı Remzi; Mültezem maddesi. osmanlıcada Mültezem ne demek, Mültezem anlamı manası, Mültezem osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Mültezem hakkında bilgi. Arapça Mültezem ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Mültezem anlamı

Lugat-ı Remzi - ملتزم Mültezem ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

Mültezem ~ ملتزم güncel sözlüklerde anlamı:

MüLTEZEM ::: Lüzumlu görülen, lüzumuna inanılarak yapılmasına çalışılan.

mültezem ::: (a. s. lüzûm'dan) : 1) iltizâm olunmuş lüzumlu, gerekli görülen. 2) kayırılan.

mültezim ::: (a. s. lüzûm'dan. c. r. mültezimîn) : 1) iltizâm : eden, bir şeyi veya kimseyi lüzumlu sayıp taraflık gösteren. 2) i. iltizamcı, kesenekçi, kesimci, devlete âit bir geliri götürü olarak üstüne alıp toplıyan [eskiden]

MüLTEZEM ::: Hac esnâsında Minâ'da şeytan taşlandıktan sonra,Mescid-i Haram'a gelinir.Tavâf-ı sadr veya vedâ tavâfı yapıldıktan sonra, Zemzem suyu içilir.Kâbe'nin kapı eşiği öpülür. Göğüs ve sağ yanak, Mültezem denilen yere sürülür.Sonra Kâbe perdesine yapışıp duâ edilir. Ağlıyarak mescid kapısından dışarı çıkılır. (Mevkûfâtî)

Bir kimse karnını Kâbe duvarına değdirip, Mültezemi vesîle (vâsıta) ederek Allahü teâlâya yalvarırsa, Allahü teâlâ onu zarardan kusurdan korur. Böyle olduğu çok tecrübe edilmiştir. Allahü teâlâ, Mültezem denilen yerdeki birkaç taşa; hayra, faydaya vesîle olma özelliği vermiştir. Aspirine ağrı kesmek, alkole aklı gidermek özelliklerini verdiği gibi, Mültezem denilen yerdeki taşlara başka taşlardan farklı olarak duâların kabûl olmasına sebeb olma özelliğini vermiştir. (M. Sıddîk Gümüş)

mültezem ::: lüzumlu görülen , lüzumuna inanılarak yapılmasına çalışılan

Mültezem ::: Gerekli görülen; kayırılan

mültezem ::: (a. s. lüzûm'dan) 1) iltizâm olunmuş lüzumlu, gerekli görülen. 2) kayırılan.

mültezim ::: (a. s. lüzûm'dan. c. r. mültezimîn) 1) iltizâm : eden, bir şeyi veya kimseyi lüzumlu sayıp taraflık gösteren. 2) i. iltizamcı, kesenekçi, kesimci, devlete âit bir geliri götürü olarak üstüne alıp toplıyan [eskiden]

Mültezem ::: Gerekli görülen; kayırılan

mültezem :::

gerekli görülen; kayırılan

MÜLTEZEM :::

Lüzumlu görülen, lüzumuna inanılarak yapılmasına çalışılan