Çağdaş Sözlük

Murâkabe ~ مراقبه

Lugat-ı Remzi - Murâkabe ~ مراقبه maddesi. Sayfa: 473 - Sira: 4

Lugat-ı Remzi; Murâkabe maddesi. osmanlıcada Murâkabe ne demek, Murâkabe anlamı manası, Murâkabe osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Murâkabe hakkında bilgi. Arapça Murâkabe ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Murâkabe anlamı

Lugat-ı Remzi - مراقبه Murâkabe ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

Murâkabe ~ مراقبه güncel sözlüklerde anlamı:

MURAKABE ::: Kontrol etmek. İnceleyip vaziyeti anlamak. Teftiş etmek. * Kendini kontrol etmek. İç âlemine bakmak. Gözetmek. * Hıfz etmek. * Beklemek. İntizar. * Dalarak kendinden geçmek. * Tas: Kendisini tamamen nâfile ibâdet ve itaate vermek için mâbede kapanmak.

murakabe ::: (a. i. rükuk'dan.) : 1) bakma, gözetme, göz altında bulundurma. 2) tas. kendi iç âlemine bakma, dalıp kendinden geçme. 3) 'denetleme, kontrol. 4) fels. sansür.

murâkabe ::: denetleme.

MURaKABE ::: Ölmek üzere olanı üç şeyde murâkabe edin: Alnı terlediği, gözleri yaşardığı ve dudakları kuruduğu vakit. Bu kendisine inen Allahü teâlânın bir rahmetidir. Boğazı sıkılmış gibi horlarlar, yüzü kızarır, dudakları kurur ve yağlanırsa, bu da Allahü teâlâdan kendisine inen bir azâbtır. (Hadîs-i şerîf-İhyâu Ulûmiddîn)

2.Kulun, bütün hâllerinde Allahü teâlânın kendini gördüğünü bilmesi ve O'nu unutmaması.

Murâkabenin başlangıcı, Allahü teâlânın insanlara olan yakınlığını kalbin bilmesidir. (Hâris-i Muhâsibî)

İbn-i Mübârek hazretleri adamın birisine "Allah'ı murâkabe et!" dedi. Adam bu nasıl olur deyince; İbn-i Mübârek; "Dâimâ Allah'ı görür gibi ol!" buyurdu. (İmâm-ı Gazâlî)

Nefsin her an gözetilmesi, kontrol edilmesi lâzımdır. Ondan gâfil olursan, nefs, şehvet ve tembelliği istemekle eski hâline döner. Murâkabenin esâsı, her yaptığımızı, her düşündüğümüzü Allahü teâlânın bildiğini unutmamamızdır. İnsanlar birbirinin dışını görür. Allahü teâlâ ise, hem dışını, hem içini görür. Bunu bilen kimsenin işleri ve düşünceleri edebli olur. (İmâm-ı Gazâlî)

Murakabe :::


  1. Denetleme
    Örnek: Onun tatlı sert murakabesi, konağın her ferdince kabul edilmiş. S. Ayverdi

  2. Tasavvufta Tanrı'ya bağlanarak çile doldurma.

  3. denetim.

murâkabe ::: teftiş ve kontrol etme , denetleme

murâkâbe ::: gözetim , kontrol , denetim , kendi iç dünyasına dalma , kontrol etmek , inceleyip vaziyeti anlamak , teftiş etmek , kendini kontrol etmek , iç alemine bakmak , gözetmek , hıfz etmek , beklemek , intizar , dalarak kendinden geçmek , tas: kendisini tamamen nafile ibadet ve itaate vermek için mabede kapanmak

murakabe ::: ‬denetim

murakabe ::: kendi iç dünyasına dalma

Murakabe ::: Denetleme; kontrol; gözetme

murakabe ::: (a. i. rükuk'dan.) 1) bakma, gözetme, göz altında bulundurma. 2) tas. kendi iç âlemine bakma, dalıp kendinden geçme. 3) 'denetleme, kontrol. 4) fels. sansür.

Murakabe ::: Denetleme; kontrol; gözetme

murakabe ::: nezaret, teftiş

murakabe :::

denetleme; kontrol; gözetme

MURAKABE :::

Kontrol etmek. İnceleyip vaziyeti anlamak. Teftiş etmek. * Kendini kontrol etmek. İç âlemine bakmak. Gözetmek. * Hıfz etmek. * Beklemek. İntizar. * Dalarak kendinden geçmek. * Tas: Kendisini tamamen nâfile ibâdet ve itaate vermek için mâbede kapanmak