Çağdaş Sözlük

Kemâlât ~ كمالات

Lugat-ı Remzi - Kemâlât ~ كمالات maddesi. Sayfa: 228 - Sira: 10

Lugat-ı Remzi; Kemâlât maddesi. osmanlıcada Kemâlât ne demek, Kemâlât anlamı manası, Kemâlât osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Kemâlât hakkında bilgi. Arapça Kemâlât ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Kemâlât anlamı

Lugat-ı Remzi - كمالات Kemâlât ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

Kemâlât ~ كمالات güncel sözlüklerde anlamı:

KEMALaT ::: (Kemal. C.) Faziletler, iyilikler, mükemmellikler. Ahlâk ve huy güzellikleri. Terbiyelilik, edeblilik.(Mâdem mevcudat, zeminin yüzünde büyük bir nehir gibi, kemalâtın lem'alariyle parlar geçer; o nehir, güneşin cilveleriyle parladığı gibi, şu seyl-i mevcudât dahi, hüsün ve cemal ve kemalin lem'alarıyla muvakkaten parlar gider. Arkalarından gelenler aynı parlamayı, aynı lem'aları gösterdiklerinden anlaşılıyor ki: Cereyan eden suyun kabarcıklarındaki cilveler, güzellikler, nasıl kendilerinden değil; belki bir güneşin ziyasının güzellikleri, cilveleridir. Öyle de şu seyl-i kâinattaki muvakkat parlayan mehasin ve kemalât, bir Şems-i Sermedî'nin lemaat-ı cemal-i esmasıdır... S.)

kemâlât ::: (a. i. kemâl'in c.) : insanın, bilgi ve ahlâk güzelliği bakımından olgunluğu.

kemâlât-ı medeniyye ::: medeniyetçe olan olgunluklar.

kemâlât ::: kemâller, olgunluklar.

KEMaLaT ::: Allahü teâlâ evliyâ kullarını öyle saklamıştır ki, kendileri bile kalblerindeki kemâlâttan habersizdir. Nerede kaldı ki, başkaları onların hâlini bilsin. (İmâm-ı Rabbânî)

kemâlât ::: mükemmellikler , faziletler , iyilikler

kemalat ::: faziletler , olgunluklar , insanın bilgi ve güzel ahlakça tam ve olgun olması

KEMALÂT :::

(Kemal. C.) Faziletler, iyilikler, mükemmellikler. Ahlâk ve huy güzellikleri. Terbiyelilik, edeblilik.(Mâdem mevcudat, zeminin yüzünde büyük bir nehir gibi, kemalâtın lem'alariyle parlar geçer; o nehir, güneşin cilveleriyle parladığı gibi, şu seyl-i mevcudât dahi, hüsün ve cemal ve kemalin lem'alarıyla muvakkaten parlar gider. Arkalarından gelenler aynı parlamayı, aynı lem'aları gösterdiklerinden anlaşılıyor ki: Cereyan eden suyun kabarcıklarındaki cilveler, güzellikler, nasıl kendilerinden değil; belki bi