Çağdaş Sözlük

Garâmet ~ غرامة

Lugat-ı Remzi - Garâmet ~ غرامة maddesi. Sayfa: 8 - Sira: 10

Lugat-ı Remzi; Garâmet maddesi. osmanlıcada Garâmet ne demek, Garâmet anlamı manası, Garâmet osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Garâmet hakkında bilgi. Arapça Garâmet ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Garâmet anlamı

Lugat-ı Remzi - غرامة Garâmet ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

Garâmet ~ غرامة güncel sözlüklerde anlamı:

GARAMET ::: (C.: Garâmât) Diyet ve borç gibi şeyleri ödeme. Resim, vergi.

garâmet ::: (a. i. c. : garâmât) : 1) borç, diyet gibi şeyleri ödeme. 2) vergi, resim.

garâmeten ::: (a. zf.) : hakkına göre, herkese müsâvî (*eşit) olarak, taksîm ederek.

GARaMET ::: Müslümanların, hıristiyanlara ve yahûdîlere yapmakla yükümlü oldukları muâmele şekli, bizzat Resûlullah efendimizin, bütün müslümanlara hitâben yazdırdığı şu mektûbda açıkça bildirilmiştir. Mektûbun tercümesinin bir kısmı şöyledir:

Bu yazı, Abdullah oğlu Muhammed'in, bütün hıristiyanlara verdiği sözü bildirmek için yazılmıştır... Müslüman olmayan herkes, benim himâyem (korumam) altındadır. Hıristiyan manastırlarının (kiliselerinin) hiçbir tarafını yıkmayın. Bunların kiliselerinden mal alınıp, müslüman mescidleri için kullanılmasın. Ticâret yapmayan ve ancak ibâdet ile meşgûl olan kimselerden, her nerede olursa olsunlar, garâmet almayın... (Feridun Bey-Mecmûa-i Münşeât-üs-Salâtîn)

GARaMET ::: Müslümanların, hıristiyanlara ve yahûdîlere yapmakla yükümlü oldukları muâmele şekli, bizzat Resûlullah efendimizin, bütün müslümanlara hitâben yazdırdığı şu mektûbda açıkça bildirilmiştir. Mektûbun tercümesinin bir kısmı şöyledir:

Bu yazı, Abdullah oğlu Muhammed'in, bütün hıristiyanlara verdiği sözü bildirmek için yazılmıştır... Müslüman olmayan herkes, benim himâyem (korumam) altındadır. Hıristiyan manastırlarının (kiliselerinin) hiçbir tarafını yıkmayın. Bunların kiliselerinden mal alınıp, müslüman mescidleri için kullanılmasın. Ticâret yapmayan ve ancak ibâdet ile meşgûl olan kimselerden, her nerede olursa olsunlar, garâmet almayın... (Feridun Bey-Mecmûa-i Münşeât-üs-Salâtîn)

garamet ::: diyet ve borç gibi şeyleri ödeme , resim , vergi

garâmet ::: (a. i. c. : garâmât) 1) borç, diyet gibi şeyleri ödeme. 2) vergi, resim.

garâmeten ::: (a. zf.) hakkına göre, herkese müsâvî (*eşit) olarak, taksîm ederek.

GARAMET :::

(C.: Garâmât) Diyet ve borç gibi şeyleri ödeme. Resim, vergi