Çağdaş Sözlük

İkâb ~ عقاب

Lugat-ı Remzi - İkâb ~ عقاب maddesi. Sayfa: 877 - Sira: 9

Lugat-ı Remzi; İkâb maddesi. osmanlıcada İkâb ne demek, İkâb anlamı manası, İkâb osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte İkâb hakkında bilgi. Arapça İkâb ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada İkâb anlamı

Lugat-ı Remzi - عقاب İkâb ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

İkâb ~ عقاب güncel sözlüklerde anlamı:

iKAB ::: Şiddetli azab, eziyet, ceza.

ikab ::: ("ka" uzun okunur, a. i.) : ezâ, cefâ, eziyet, azap.

"); ikab ::: ("ka" uzun okunur, a. i.) : ezâ, cefâ, eziyet, azap.

"); ukab ::: ("ka" uzun okunur, a. i. c. : akabe, ıkbân) : 1) karakuş, kartal, tavşancıl kuşu. 2) Hz. Muhammed (Alehisselâm)'in alem (bayrak, sancak) lerin-den birinin adı. 3) astr. Nesir burcu, Kartal takım yıldızı.

ikab ::: azap, eziyet, ceza.

iKaB ::: Allahü teâlâ âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki:

Biliniz ki, muhakkak Allahü teâlânın (haram işleyenler için) ikâbı pek çetindir. Allahü teâlânın, (haramları terk edenlere) mağfireti (bağışlaması bol) ve merhâmeti çoktur. (Mâide sûresi: 98)

Mü'min ve kâfir herkes kıyâmette, dünyâda yapmış olduklarının karşılığını görür. Ehl-i sünnet (Resûlullah efendimiz ve Eshâbının, arkadaşlarının yolunda) olan mü'minin, dünyâda iken tövbe etmiş olduğu günâhları affolunup, hayırlarına (iyiliklerine) sevâb verilir. Kâfirlerin ve bid'at sâhibi olanların yâni îtikâdı (inancı) bozuk olan mü'minlerin hayırları (iyilikleri) red olunup (geri çevrilip), kötülükleri, günahları için de cezâ görürler. En büyük ve ebedî ikâb küfürden (kâfirlikten, inanmamaktan) dolayı olur. (Kâdızâde, İmâm-ı Birgivî)

Melek-ül-mevt, ma'sûm olanların canını aldıktan sonra, o can alınıp, gökler seyrettirilir. Cennet'e götürülürler. Orada yeşil zebercedden bir sahrâ vardır. Ma'sûm oraya geldikte; "Beni buraya neden getirdiniz?" der. Melekler; "Yâ ma'sûm! Kıyâmet yeri vardır. Çok sıcaktır. İşbu sahrâda, yetmiş bin rahmet pınarı vardır. Hazret-i Resûl-i ekremin havzının başında durup, nûrdan bardakları görünüz! Atanız ve ananız kıyâmet yerine geldiklerinde, bu bardakları su ile doldurup, onlara verirsiniz ve onları tutup salıvermeyesiniz ki, Cehennem yoluna gitmeyeler azâb ve ikâb görmeyeler" derler. (Kutbuddîn İznikî)

Farzı (Allahü teâlânın yapınız diye buyurduğu kesin emirleri) terk eden veyâ haram (Allahü teâlânın kesin olarak yasakladığı şeyleri) işleyen, tövbesiz ölür ve şefâate (Allahü teâlânın sevdiklerinin yardımına), affa kavuşmazsa, ikâb olunur. (Muhammed Es'ad)

ikâb ::: ceza , azap , eziyet

ukâb ::: kartal

ikâb ::: ‬ceza

ukâb ::: ‬kartal

ikab ::: (

ikab ::: (

ukab ::: (

İKAB :::

Şiddetli azab, eziyet, ceza