Çağdaş Sözlük

Zamân ~ زمان

Lugat-ı Remzi - Zamân ~ زمان maddesi. Sayfa: 625 - Sira: 2

Lugat-ı Remzi; Zamân maddesi. osmanlıcada Zamân ne demek, Zamân anlamı manası, Zamân osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Zamân hakkında bilgi. Arapça Zamân ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Zamân anlamı

Lugat-ı Remzi - زمان Zamân ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

Zamân ~ زمان güncel sözlüklerde anlamı:

ZAMAN ::: (Bak: Zeman)

ZAMAN ::: Kefil olma, kefillik. Bir şeyin mislini veya değerini vermek üzere zarara karşı kefil olma, garanti.

Zaman :::


  1. Bir işin, bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu süre, vakit
    Örnek: Zaman geçtikçe hafifleyecek yerde, daha ziyade ağırlaşan bir vicdan azabı duyarım. Ö. Seyfettin

  2. Bu sürenin belirli bir parçası, vakit
    Örnek: Efendiler, az söylemek çok yapmak zamanı gelmiştir. A. İlhan

  3. Belirlenmiş olan an.

  4. Çağ, mevsim.

  5. Bir işe ayrılmış veya bir iş için alışılmış saatler.

  6. Dönem, devir
    Örnek: Eski müdür zamanında hayli şımarmış olan bu miskin ve ukala herifi sepetledi. H. Taner

  7. Bir süre ile ilgili durum ve şartlar
    Örnek: Sigarasını efkârlı olduğu zamanlar yaptığı gibi sık nefeslerle çabuk çabuk içiyordu. H. Taner

  8. Güneş ve yıldızların öğlene göre açısal uzaklığına karşılık bir ölçü.

  9. (Derleme.. fiillerdeZaman) Eylemlerin belirttikleri geçmişZaman, şimdikiZaman, genişZaman, gelecekZaman kavramı: Geldi, gelmiş, geliyor, gelir, gelecek, geldiydi, geliyormuş, hastaydı vb.

zaman ::: (bak: zeman) , kefil olma , kefillik , bir şeyin mislini veya değerini vermek üzere zarara karşı kefil olma , garanti

zemân ::: zaman , çağ

zemân ::: ‬zaman

zemân ::: çağ

zemân ::: süre

zaman ::: bugün, çağ, dakika, devir, devran, dönem, gün, mevsim, saat, vakit

ZAMAN :::

(Bak: Zeman