Çağdaş Sözlük

Rân ~ ران

Lugat-ı Remzi - Rân ~ ران maddesi. Sayfa: 576 - Sira: 13

Lugat-ı Remzi; Rân maddesi. osmanlıcada Rân ne demek, Rân anlamı manası, Rân osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Rân hakkında bilgi. Arapça Rân ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Rân anlamı

Lugat-ı Remzi - ران Rân ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

Rân ~ ران güncel sözlüklerde anlamı:

RAN ::: (Reyn. den fiil) Kalb katılaşması, lekelenmek. Kalbin kasavetlenmesi. * Pas, kir. (Bak: Reyn)

RAN ::: f. Bacağın uyluk kısmı. Uyluk. * Kelimenin sonuna getirilerek. " Süren, sürücü" mânasını ifade eden birleşik kelimeler yapılır. Meselâ: Hükümrân $ : Hüküm süren.

"); ran ::: (f. i.) : anat. oyluk, (bkz : fahz).

-rân ::: (f. s.) : "süren, sürücü, hükmeden" mânâlariyle 'birleşik kelimeler yapar. Esb-rân : at süren, at koşturan. Hüküm-rân : hüküm sürücü, süren. Kâm-rân : safa süren.

rân ::: "süren, sürücü" mânâsında son ek.

Ran :::


  1. (bak.) run.

rân ::: "süren , sürücü" manasında son ek , (reyn , den fiil) kalb katılaşması , lekelenmek , kalbin kasavetlenmesi , pas , kir , bacağın uyluk kısmı , uyluk , kelimenin sonuna getirilerek , " süren , sürücü" manasını ifade eden birleşik kelimeler yapılır , mesela: hükümran : hüküm süren

ran ::: (f. i.) anat. oyluk, (bkz : fahz).

-rân ::: (f. s.) süren, sürücü, hükmeden

RAN :::

f. Bacağın uyluk kısmı. Uyluk. * Kelimenin sonuna getirilerek. " Süren, sürücü" mânasını ifade eden birleşik kelimeler yapılır. Meselâ: Hükümrân $ : Hüküm süren