Havâ ~ خواء
Lugat-ı Remzi - Havâ ~ خواء maddesi. Sayfa: 515 - Sira: 5
Lugat-ı Remzi; Havâ maddesi. osmanlıcada Havâ ne demek, Havâ anlamı manası, Havâ osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Havâ hakkında bilgi. Arapça Havâ ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Havâ anlamı
Lugat-ı Remzi - خواء Havâ ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
Havâ ~ خواء güncel sözlüklerde anlamı:
HAVA ::: (Hevâ) Hava. Dünyayı çeviren atmosfer. Cevv. Yer ile gök arası. * Hafif yel. * Bir binanın üzerine kat çıkma hakkı. * Bir yerin hâli ve sıhhat bakımından durumu. * Müzikte ezgili ses, sadâ.
havâ ::: (a. i.) : 1) hava. Serd-i havan'ın soğukluğu. 2) müz. saz veya söz müziğine âıt olup da husûsî bir isimle belirtilmiyen parçadır.
Hava :::
- yuvarını oluşturan, bütün canlıların solunumuna yarayan, renksiz, kokusuz, akışkan gaz karışımı.
- Meteoroloji ile ilgili olayların bütünü
Örnek: Hava biraz bozukçaydı, dışarıda serin bir yağmur çiseliyordu. M. Ş. Esendal - Canlılar üzerindeki etkisine göre hava yuvarının durumu
Örnek: Havanın üşütecek kadar serinlemiş olmasına göre sabah yakın. R. N. Güntekin - Gökyüzü.
- Çevreyi kuşatan boşluk.
- Esinti.
- Müzik parçalarında tür
Örnek: Kâğıthane havası tutturur, bahriye çiftetellisi çalardık. S. F. Abasıyanık - Müzik aletlerinden çıkan ses perdesi.
- Hava yuvarını oluşturan, bütün canlıların solunumuna yarayan, renksiz, kokusuz, akışkan gaz karışımı.
- Yeryuvarını saran uçun ve uçuk katmanın oluşturduğu akışkan ortam.
- Dramatik durumu, karakterler, konuşma, dekor, giyim-kuşam, ışık, müzik aracılığıyla bir oyunun özelliğini, tinsel iklimini ortaya çıkaran öğe.
- Belirli bir çevreye, başka çevrelerden ayrı, değişik bir özellik sağlayan öğelerin oluşturduğu bütün.T. : atmosfer
hava ::: (heva) hava , dünyayı çeviren atmosfer , cevv , yer ile gök arası , hafif yel , bir binanın üzerine kat çıkma hakkı , bir yerin hali ve sıhhat bakımından durumu , müzikte ezgili ses , sada
havâ ::: hava
havâ ::: hava
havâ ::: (a. i.) 1) hava. Serd-i havan'ın soğukluğu. 2) müz. saz veya söz müziğine âıt olup da husûsî bir isimle belirtilmiyen parçadır.
hava ::: ahvalruhiye, âlem, beste, cazibe, çevre, durum, eda, esinti, esir, gökyüzü, keyif, mu
hit, ortam, tarz
HAVA :::