Hânî ~ خانی
Lugat-ı Remzi - Hânî ~ خانی maddesi. Sayfa: 479 - Sira: 9

Lugat-ı Remzi; Hânî maddesi. osmanlıcada Hânî ne demek, Hânî anlamı manası, Hânî osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Hânî hakkında bilgi. Arapça Hânî ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Hânî anlamı
Lugat-ı Remzi - خانی Hânî ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
Hânî ~ خانی güncel sözlüklerde anlamı:
Hani :::
- "Nerede, ne oldu, nerede kaldı" anlamlarında kullanılan bir soru sözü
Örnek: Çoban kaval çaldı sordu bülbüle / Sürülerim hani, ovam nerede? Z. Gökalp - Karşıdakinin daha önceden bildiği bir şey kendisine hatırlatılmak istenildiğinde kullanılan bir söz
Örnek: Nevin geçen sene kolunda bir ağrı duymuştu hani. S. F. Abasıyanık - Verilen sözü hatırlatan sözün başına getirildiğinde sitem anlatan bir söz
Örnek: Hani uykun vardı? O. Kemal - Bazen "bari" anlamında kullanılan bir söz.
- "Doğrusunu söylemek gerekirse, kaldı ki, üstelik" anlamlarında kullanılan bir söz
Örnek: Benim sormam hani yarenlik olsun, anlarsınız ya! M. Ş. Esendal - Hanigillerden, Akdeniz'de yaşayan, alaca kırmızı renkli, beyaz etli, orta büyüklükte bir balık (Serranus cabrilla).