Emr ~ امر
Lugat-ı Remzi - Emr ~ امر maddesi. Sayfa: 117 - Sira: 25
Lugat-ı Remzi; Emr maddesi. osmanlıcada Emr ne demek, Emr anlamı manası, Emr osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Emr hakkında bilgi. Arapça Emr ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Emr anlamı
Lugat-ı Remzi - امر Emr ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
Emr ~ امر güncel sözlüklerde anlamı:
EMR ::: İş buyurma. * Buyurulan şey. * Madde, husus, hâdise.
emerr ::: (a. s.) : daha (en, pek) acı.
emerr-i edviye ::: ilâçların en acısı.
emir ::: (a. i. c. : evâmir) : (bkz. : emr).
emr ::: (a. i. c. : evâmir) : 1) iş buyurma, buyruk, buyrultu, [ağızdan veyâ yazı ile]. 2) iş, şey, husus, vakıa, hâdise, [bu mânâlarda kullanıldığı takdirde cemi "umur" gelir], (bkz. : emir).
emr bi-l-ma'rûf ve nehy ale-l-münker ::: şeriatın emirlerine uygun emir ve yasaklarına göre yaptırmama.
emr-i âlî ::: [eskiden] pâdişâh tarafından verilen emir.
emr-i gaib gr. ::: üçüncü şahsa verilen emir.
emr-i garîb ::: tuhaf şey.
emr-i hakk (Allah'ın emri) ::: ölüm.
emr-i hâzır ::: gr. ikinci şahsa verilen emir.
emr-i ilâhî ::: (Allah'ın emri) : ölüm.
emr-i kavlî ::: aldığı emri yapmıya mecbur olan [kimse].
emr-i müşkil ::: zor iş.
emr-i sâmî ::: [eskiden] sadâret makamından yazılan emirname.
emr-i tabîî ::: tabîî iş.
emr-i vâki' ::: beklenmedik bir emir.
emr ü fermân hazret-i men leh-ül-emrindir ::: emir ve ferman, emir sahibi olan kimsenindir.
emr ::: emir, buyruk.
EMR ::: Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
O hâlde bana uyunuz. Emrime itâat ediniz. (Tâhâ sûresi: 90)
İnsan her hareketinde, her işinde, Allahü teâlânın emrini ve yasağını gözetince, emr ve yasakların sâhibini unutmaktan kurtulur, devamlı zikretmiş, Allahü teâlâyı hatırlamış olur. (İmâm-ı Rabbânî)
Emre uymak, edebi gözetmekten önce gelir. (Abdullah-ı Dehlevî)
2. İş.
Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
Size söylediklerimi yakında hatırlayacaksınız. Ben emrimi Allahü teâlâya ısmarlıyorum. Çünkü Allah kullarını çok iyi görendir. (Mü'min sûresi: 44)
Bütün emrler Allah'a döndürülür. (Bekara sûresi: 210)
EMR ::: Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
O hâlde bana uyunuz. Emrime itâat ediniz. (Tâhâ sûresi: 90)
İnsan her hareketinde, her işinde, Allahü teâlânın emrini ve yasağını gözetince, emr ve yasakların sâhibini unutmaktan kurtulur, devamlı zikretmiş, Allahü teâlâyı hatırlamış olur. (İmâm-ı Rabbânî)
Emre uymak, edebi gözetmekten önce gelir. (Abdullah-ı Dehlevî)
2. İş.
Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
Size söylediklerimi yakında hatırlayacaksınız. Ben emrimi Allahü teâlâya ısmarlıyorum. Çünkü Allah kullarını çok iyi görendir. (Mü'min sûresi: 44)
Bütün emrler Allah'a döndürülür. (Bekara sûresi: 210)
emir ::: iş , buyruk , emir
emr ::: emir , buyruk , iş , husus
emir ::: buyruk
emir ::: emir
emr ::: emir
emr ::: buyruk
emr ::: iş
emir ::: (a. i. c. : evâmir) (bkz. : emr).
emr ::: (a. i. c. : evâmir) 1) iş buyurma, buyruk, buyrultu, [ağızdan veyâ yazı ile]. 2) iş, şey, husus, vakıa, hâdise, [bu mânâlarda kullanıldığı takdirde cemi
EMR :::