Âmâ ~ اعمی
Lugat-ı Remzi - Âmâ ~ اعمی maddesi. Sayfa: 85 - Sira: 32


Lugat-ı Remzi; Âmâ maddesi. osmanlıcada Âmâ ne demek, Âmâ anlamı manası, Âmâ osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Âmâ hakkında bilgi. Arapça Âmâ ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Âmâ anlamı
Lugat-ı Remzi - اعمی Âmâ ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
Âmâ ~ اعمی güncel sözlüklerde anlamı:
amâ ::: (a. i.) : 1) körlük, görmezlik; manevî körlük, bilgisizlik. 2) yağmur bulutları.
âmâ ::: kör.
Ama :::
- Çelişkili ve tutarsız iki cümleyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz, amma
Örnek: Para kazanmayı hiç sevmiyordu ama hesapsız harcamaya bayılıyordu. N. Cumalı - Uyarma veya şartlı bir ifade niteliğinde olan bir cümleyi, başka bir cümleye bağlamaya yarayan bir söz
Örnek: İnanmam ama fırsat bulursam, baktırmadan da yapamam. K. Tahir - Beklenmeyen bir sonucu anlatan iki cümleyi onun sebebi durumunda olan cümleye bağlayan bir söz
Örnek: Gerçi Miralay bey bu suretle tekrar hatıralarına dalıp derdini unutur ama onu gece yarılarına kadar dinlemek fedakârlığı da yine bize düşer. H. Taner - Bir yargıyı veya bir buyruğu pekiştirmek için de kullanılan bir söz.
- Bazen dikkati çekmek için cümlenin sonuna getirilen bir söz
Örnek: Gerçi, vekillerden bazıları yerli yerinde duruyordu ama! Y. K. Karaosmanoğlu - Görme engelli.
âmâ ::: kör
a’mâ ::: kör
amâ ::: (a. i.) 1) körlük, görmezlik; manevî körlük, bilgisizlik. 2) yağmur bulutları.
ama ::: fakat
ama ::: lakin, yalnız
âmâ ::: görme engelli, kör