Çağdaş Sözlük

Dârâ ~ دارا

Lugat-ı Remzi - Dârâ ~ دارا maddesi. Sayfa: 528 - Sira: 10

Lugat-ı Remzi; Dârâ maddesi. osmanlıcada Dârâ ne demek, Dârâ anlamı manası, Dârâ osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Dârâ hakkında bilgi. Arapça Dârâ ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Dârâ anlamı

Lugat-ı Remzi - دارا Dârâ ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

Dârâ ~ دارا güncel sözlüklerde anlamı:

DARA ::: f. Eski Fars hükümdarlarından dokuzuncusu Keykubat'ın bir ismi. * Hükümdar. * Cenab-ı Hakk'ın bir ismi.

Dârâ ::: (f. i.) : 1) keyâniyân denilen eski Fars hükümdarlarından dokuzuncusu, Keyku-bad. 2) hükümdar. 3) Cenâbıhakk'ın bir adı.

dârâ-yi dâr ü gîr ::: savaş hükümdarı. 4) küp dibinde kalan tortu.

Dara :::


  1. Kabıyla birlikte tartılan bir nesnenin kabının ağırlığı.

  2. Bu kabın ağırlığına karşılık olarak terazinin öbür kefesine konulan ağırlık, abra.

  3. İçinde yük taşınan aracın boş durumdaki ağırlığı.

  4. Bir malın net ve brüt ağırlıkları arasındaki fark.

dârâ ::: sahip , büyük hükümdar

dara ::: eski fars hükümdarlarından dokuzuncusu keykubat'ın bir ismi , hükümdar , cenab-ı hakk'ın bir ismi

dârâ ::: ‬sahip

dârâ ::: büyük hükümdar

DARA :::

f. Eski Fars hükümdarlarından dokuzuncusu Keykubat'ın bir ismi. * Hükümdar. * Cenab-ı Hakk'ın bir ismi