Hâvan ~ هاون
Lugat-ı Remzi - Hâvan ~ هاون maddesi. Sayfa: 985 - Sira: 16
Lugat-ı Remzi; Hâvan maddesi. osmanlıcada Hâvan ne demek, Hâvan anlamı manası, Hâvan osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Hâvan hakkında bilgi. Arapça Hâvan ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Hâvan anlamı
Lugat-ı Remzi - هاون Hâvan ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
Hâvan ~ هاون güncel sözlüklerde anlamı:
HAVAN ::: İçinde çeşitli şeylerin dövülüp ufalandığı ağaç, mâden veya taştan yapılmış çukurca kap. * Tütün kesmekte kullanılan makine. * Başkalarına destek olacak gücü bulunmadığı halde, yardakçılık eden kimse. * Elektrikî bir boşalmanın ısı değerini gösteren âlet. * İçine çukur delikler oyulmuş büyük ağaç kütüğü. (XlX. yy.dan önce bu deliklerin içinde, kara barutun bileşimine giren maddeler tokmak vasıtasıyla dövülerek ufalanırdı.) * Ask: Namlusu çapına oranla kısa olan ve aşırma atış yapmak için kullanılan top cinsinden bir ateşli silâh.
HAVAN ::: Arslan, esed.
hâven ::: (a. i.) : havan.
Havan :::
- İçinde bir şey dövüp ufalamaya yarayan, tahta, taş, maden veya plastikten yapılan kap.
- topu.
- Tütün kıyma makinesi.
- Havan topu.
- Cilasız porselen, cam, akik ve çelik gibi değişik maddelerden yapılan granüler maddeleri toz durumuna getirmek için kullanılan malzeme.İng.: mortar Biyo
hâven ::: havan
havan ::: içinde çeşitli şeylerin dövülüp ufalandığı ağaç , maden veya taştan yapılmış çukurca kap , tütün kesmekte kullanılan makine , başkalarına destek olacak gücü bulunmadığı halde , yardakçılık eden kimse , elektriki bir boşalmanın ısı değerini gösteren alet , içine çukur delikler oyulmuş büyük ağaç kütüğü , (xlx , yy , dan önce bu deliklerin içinde , kara barutun bileşimine giren maddeler tokmak vasıtasıyla dövülerek ufalanırdı , ) , ask: namlusu çapına oranla kısa olan ve aşırma atış yapmak için kullanılan top cinsinden bir ateşli silah , arslan , esed
hâven ::: havan
hâven ::: (a. i.) havan.
HAVAN :::