Hâd ~ هاد
Lugat-ı Remzi - Hâd ~ هاد maddesi. Sayfa: 983 - Sira: 14
Lugat-ı Remzi; Hâd maddesi. osmanlıcada Hâd ne demek, Hâd anlamı manası, Hâd osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Hâd hakkında bilgi. Arapça Hâd ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Hâd anlamı
Lugat-ı Remzi - هاد Hâd ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
Hâd ~ هاد güncel sözlüklerde anlamı:
HAD ::: f. Çaylak kuşu.HAD' $ (Hıd') : Aldatmak. * Dühul etmek, girmek. * Kurumak.
hadd ::: (a. i. c. : hudûd) : 1) yanak. Lâle-hadd : lâle (al) yanaklı, (bkz. : ızgâr, ruh).
hadd-i azrâ ::: (kız yanağı) : Küfe Şehri. 2) yeri yarma, yeri kazma.
had ::: bir nevi ceza.
HAD ::: Beş günah için had cezâsı vardır:Zinâ, şarab içmek, alkollü içki ile sarhoş olmak, kazf (iffetli erkek veya kadına zinâ etti diye iftirâda bulunmak), hırsızlık, yol kesicilik. (İbn-i Âbidîn)
Had, günâhın temizlenmesine sebeb olmaz. Günâhtan kurtulmak için ayrıca tövbe etmek de lâzımdır. (İbn-i Âbidîn)
Had :::
- Sınır, uç.
- Derece.
- İnsanın yetki ve değeri.
- Terim.
hâd ::: sınır
hâd ::: (f. i.) zool. çaylak [kuş].
had ::: derece, kota, sınır, terim, uç
HAD :::