Çağdaş Sözlük

Münâfık ~ منافق

Lugat-ı Remzi - Münâfık ~ منافق maddesi. Sayfa: 711 - Sira: 3

Lugat-ı Remzi; Münâfık maddesi. osmanlıcada Münâfık ne demek, Münâfık anlamı manası, Münâfık osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Münâfık hakkında bilgi. Arapça Münâfık ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Münâfık anlamı

Lugat-ı Remzi - منافق Münâfık ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

Münâfık ~ منافق güncel sözlüklerde anlamı:

MüNAFIK ::: İki yüzlü, araya nifak sokan. Fitnekâr. * Ahdini bozan, yalan söyleyen, hıyanet eden. * Görünüşte müslüman olup hakikatte kâfir ve düşman olan.("Münafık öldükten so a namazı kılınmaz" meâlindeki âyet, o zamandaki ihbar-ı İlâhî ile bilinen kat'i münafıklar demektir. Yoksa zan ile, şüphe ile münafık deyip namaz kılmamak olmaz. Mâdem "Lâ ilahe illallah" der, ehl-i kıbledir. Sarih küfür söylemese veyahut tevbe etse, namazı kılınabilir...Münafık itikadsızdır, kalbsizdir ve vicdansızdır. Peygamber (A.S.M.) aleyhindedir. R.N.)

münafık ::: (a. s. nifâk'dan. c. : münâfıkîn) : 1) nifak sokan, ikiyüzlülük eden, iki yüzlü, (bkz. : mürâî). 2) Hz. Muhammed (Aleyhisselâm) zamanında, kâfirlikte devam ettiği halde kendisini Müslüman gösteren.

münâfık ::: iki yüzlü, fitneci, görünüşte Müslüman gerçekte kâfir.

MüNaFIK ::: Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki:

Ey münâfıklar! Allahü teâlâ sizi kendi hâlinize bırakmaz. Hâlis mü'minleri münâfıklardan ayırır. (Âl-i İmrân sûresi: 179)

Dört şey münâfıklık alâmetidir: Emânet olunana hıyânet etmek, yalan söylemek, vâdini bozmak ve ahdine vefâ göstermemek (verdiği sözde durmamak) ve mahkemede doğruyu söylememek. (Hadîs-i şerîf-Buhârî)

Münâfık, iki sürü arasında bulunan bir koyun gibidir ki, o, bir defâ bu sürüye, diğer defâ öbür sürüye katılır. (Hadîs-i şerîf-Sülûk-ül-Ulemâ)

Ey Allah'ım! Ben, münâfıklıktan, şikâktan (tefrikadan) ve kötü ahlâktan sana sığınırım. (Hadîs-i şerîf-Sülûk-ül-Ulemâ)

Münâfıkın alâmeti üçtür. Yalnız olduğu zaman tembeldir. Yanında birisi olduğu zaman çalışkandır. Bütün işlerinde övülmeyi çok sever. (Vehb bin Münebbih)

Mescide giren münâfıklar, kafesteki serçe kuşlarına benzer. Kafesin kapısı açılır açılmaz uçarlar, kaçarlar. (İmâm-ı Mâlik)

Münâfık, İslâmiyet'ten bahseder, fakat onunla amel etmez ve ona uymaz. (Huzeyfet-ül-Yemânî)

Münafık :::


  1. Arabozan.

  2. Dinî kurallara inanmadığı hâlde inanmış gibi görünen.

münâfık ::: iki yüzlü

münafık ::: ‬ikiyüzlü

münafık ::: nifak sokucu

münafık ::: (a. s. nifâk'dan. c. : münâfıkîn) 1) nifak sokan, ikiyüzlülük eden, iki yüzlü, (bkz. : mürâî). 2) Hz. Muhammed (Aleyhisselâm) zamanında, kâfirlikte devam ettiği halde kendisini Müslüman gösteren.

MÜNAFIK :::

İki yüzlü, araya nifak sokan. Fitnekâr. * Ahdini bozan, yalan söyleyen, hıyanet eden. * Görünüşte müslüman olup hakikatte kâfir ve düşman olan.("Münafık öldükten sonra namazı kılınmaz" meâlindeki âyet, o zamandaki ihbar-ı İlâhî ile bilinen kat'i münafıklar demektir. Yoksa zan ile, şüphe ile münafık deyip namaz kılmamak olmaz. Mâdem "Lâ ilahe illallah" der, ehl-i kıbledir. Sarih küfür söylemese veyahut tevbe etse, namazı kılınabilir...Münafık itikadsızdır, kalbsizdir ve vicdansızdır. Peygamber (A.S.M.) aley