Çağdaş Sözlük

Mahsûs ~ محسوس

Lugat-ı Remzi - Mahsûs ~ محسوس maddesi. Sayfa: 426 - Sira: 11

Lugat-ı Remzi; Mahsûs maddesi. osmanlıcada Mahsûs ne demek, Mahsûs anlamı manası, Mahsûs osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Mahsûs hakkında bilgi. Arapça Mahsûs ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Mahsûs anlamı

Lugat-ı Remzi - محسوس Mahsûs ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

Mahsûs ~ محسوس güncel sözlüklerde anlamı:

MAHSUS ::: Duyulmuş. Hissedilmiş. Derk olunmuş. Duyulan. * Aşikâr, belli, zâhir, meydanda.

MAHSUS ::: Ayrılmış, tâyin edilmiş. * Herkese âit olmayıp bazılara âit olmuş olan. Yalnız birine âid olan. Hususileşmiş. Müstakil. * Bile bile, istiyerek. * Yalandan, şakadan, lâtife olarak.

mahsûs ::: (a. s. hiss'den) : 1) hissedilen, beşduygu'dan biriyle duyulan, anlaşılan, duyulur. 2) belli, aşikâr, meydanda.

mahsus ::: hissedilmiş, birine ayrılmış, bile bile.

Mahsus :::


  1. Özgü
    Örnek: Her sanata mahsus aletler vardır. Bize de böyle bir şeyler lazım... H. R. Gürpınar

  2. Biri veya bir şey için ayrılmış, münhasır
    Örnek: Vatan bizim kılıcımızın ekmeğidir. Daima kendimize mahsus, kendimize münhasır biliriz. N. Kemal

  3. Özel

  4. Özellikle.

  5. Bilerek, isteyerek, kasten
    Örnek: ... kapıyı mahsus açık bırakmıştı. A. İlhan

  6. Şaka olarak, şakadan.

  7. Duyulan, anlaşılan, hissedilen.

  8. Belli, ortada, aşikâr.

mahsûs ::: hususi , hissedilen , hissedilir , hissedilmiş , birine ayrılmış , bile bile

mahsus ::: ayrılmış

mahsus ::: ‬özgü

mahsus ::: ayrılmış

mahsus ::: bilerek

mahsûs ::: ‬hissedilen

mahsûs ::: hissedilir

mahsûs ::: (a. s. hiss'den) 1) hissedilen, beşduygu'dan biriyle duyulan, anlaşılan, duyulur. 2) belli, aşikâr, meydanda.

Mahsus ::: Özgü; özel; müstakil; özel olarak

Mahsus ::: Özgü; özel; müstakil; özel olarak

mahsus ::: aşikâr, belli, has, kasten, münhasır, özel, özellikle, özgü, şakadan

mahsus :::

özgü; özel; müstakil; özel olarak

MAHSUS :::

Duyulmuş. Hissedilmiş. Derk olunmuş. Duyulan. * Aşikâr, belli, zâhir, meydanda