Çağdaş Sözlük

Kürsî ~ كرسی

Lugat-ı Remzi - Kürsî ~ كرسی maddesi. Sayfa: 199 - Sira: 6

Lugat-ı Remzi; Kürsî maddesi. osmanlıcada Kürsî ne demek, Kürsî anlamı manası, Kürsî osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Kürsî hakkında bilgi. Arapça Kürsî ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Kürsî anlamı

Lugat-ı Remzi - كرسی Kürsî ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

Kürsî ~ كرسی güncel sözlüklerde anlamı:

KüRSi ::: Oturulacak yüksekçe yer. Câmilerde vâizin, medreselerde müderrisin oturduğu yer. * Taht, serir. Erike. Koltuk. * Kaide. * Merkez. * Vazife. * Saltanat, kudret ve mülk. * Başkent, hükümet merkezi. * Mânevi makam. * Arş'ın altına bir semâ tabakası. (Bak: Arş)

kürsî ::: (a. i. c. : kürâsî) : 1) oturulacak yüksekçe yer. 2) taht. (bkz. : serîr). 3) makam, vazîfe. 4) hükümet merkezi, başkent, (bkz. : makarr, merkez). 5) kaide, ayaklık, mesnet. 6) arş-ı a'zam'ın altında bir düzlükte olan, levh-i mahfûz'un bulunduğu yer. Ayet-ül-kürsî Kur’ân’da : Allah-ü lâ ilahe illâ hüv-el- hayy-ül -kayyûmü... ibaresiyle başlayan ve Bakara sûresinin 255 inci âyetini teşkîl eden kısım.

Kürsî ::: arşı azamın altındaki makam.

KüRSi ::: Allahü teâlâ, âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki:

O'nun (Allahü teâlânın) Kürsîsi, göklerden ve yerden geniştir. (Bekara sûresi: 255)

Kürsî, âlem-i halktan (madde âleminden) olup, göklerden ayrı olarak yaratıldığı için, bu altı günün dışında yaratılması lâzım gelir. Nitekim, âlem-i halktan olan su, altı günün dışında ve daha önce yaratıldı. (Ahmed Fârûkî)

Yedi kat gök, yedi kat yer, Arş ve Kürsî, var olan ne varsa hepsi, Allahü teâlânın kudretindedir; O'nun emrine boyun eğmiştir. O'ndan başka kimsenin elinde bir kuvvet yoktur. Allahü teâlânın, yaratılmışlardan hiçbir yardımcı ve ortağı yoktur. (Sâvî, Kurtubî)

kürsî ::: makam , taht

kürsi ::: oturulacak yüksekçe yer , camilerde vaizin , medreselerde müderrisin oturduğu yer , taht , serir , erike , koltuk , kaide , merkez , vazife , saltanat , kudret ve mülk , başkent , hükümet merkezi , manevi makam , arş'ın altına bir sema tabakası

kürsî ::: ‬kürsü

kürsî ::: taht

kürsî ::: başkent

kürsî ::: (a. i. c. : kürâsî) 1) oturulacak yüksekçe yer. 2) taht. (bkz. : serîr). 3) makam, vazîfe. 4) hükümet merkezi, başkent, (bkz. : makarr, merkez). 5) kaide, ayaklık, mesnet. 6) arş-ı a'zam'ın altında bir düzlükte olan, levh-i mahfûz'un bulunduğu yer. Ayet-ül-kürsî Kur’ân’da : Allah-ü lâ ilahe illâ hüv-el- hayy-ül -kayyûmü... ibaresiyle başlayan ve Bakara sûresinin 255 inci âyetini teşkîl eden kısım.

KÜRSİ :::

Oturulacak yüksekçe yer. Câmilerde vâizin, medreselerde müderrisin oturduğu yer. * Taht, serir. Erike. Koltuk. * Kaide. * Merkez. * Vazife. * Saltanat, kudret ve mülk. * Başkent, hükümet merkezi. * Mânevi makam. * Arş'ın altına bir semâ tabakası. (Bak: Ar