Çağdaş Sözlük

Urz ~ عرض

Lugat-ı Remzi - Urz ~ عرض maddesi. Sayfa: 830 - Sira: 3

Lugat-ı Remzi; Urz maddesi. osmanlıcada Urz ne demek, Urz anlamı manası, Urz osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Urz hakkında bilgi. Arapça Urz ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Urz anlamı

Lugat-ı Remzi - عرض Urz ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

Urz ~ عرض güncel sözlüklerde anlamı:

URZ ::: Mania, engel. Açıktan hedef gibi bir şeye mâruz olup duran. * Hâcet, ihtiyaç. * Taraf, nâhiye, cânip. * Vasat, orta.

araz ::: (a. i. c. : a'râz) : 1) işaret, alâmet. 2) tesadüf. 3) kaza, felâket. 4) fels. kendi kendine vücut bulamayıp başka bir cevherle meydana gelen hal ve keyfiyet.

arzı ::: (a. i.) : bir büyüğe sunma, gösterme, bildirme, önüne koyma, (bkz. : arza).

arz-ı dîdâr ::: yüz gösterme.

arz-ı hacet ::: istek bildirme.

arz-ı hâl(arzuhal) ::: hâlin bildirilmesi, ne halde bulunduğunu bildirme; dilekçe,(bkz. : arzuhal)

arz-ı hüner ::: marifet gösterme.

arz-ı hürmet ::: saygı sunma.

arz-ı mâ-fi-zzamîr ::: gönüldekini söyleme.

arz-ı iftikar ::: ihtiyâcını meydana koyma.

arz-ı kudret ::: kudret gösterme.

arz-ı leşker ::: asker gösterme, teftiş verme.

arz-ı minnet ::: minnet gösterme.

arz-ı müddeâ ::: fikrini bildirme.

arz-ı nefs ::: nefsini öne sürme, gösterme, kendini gösterme [fedakârlık karşısında].

arz-ı ta'zîmât ::: saygılarını bildirme.

arz-ı taleb ::: mal satma, mal alma.

arz ::: (a. i.) : 1) en, genişlik. 2) astr. *enlem.

arz-ı cenubî ::: güney enlem.

arz-ı şimâlî ::: kuzey enlem.

Irz ::: (a. i. c. : a'râz) : 1) şan veşeref, namus, iffet. Ehl-i ırz : namuslu kimseler. 2) perde. Hetk-ı ırz : namus perdesini yırtma

araz ::: işaret , tesadüf , belirti , alamet , kaza , felaket

ırz ::: namus , iffet

urz ::: mania , engel , açıktan hedef gibi bir şeye maruz olup duran , hacet , ihtiyaç , taraf , nahiye , canip , vasat , orta

araz ::: ‬işaret

araz ::: belirti

araz ::: tesadüf

arz ::: ‬genişlik

arz ::: en

arz ::: enlem

arz ::: ‬sunma

arz ::: arzetme

ırz ::: ‬namus

ırz ::: iffet

araz ::: (a. i. c. : a'râz) 1) işaret, alâmet. 2) tesadüf. 3) kaza, felâket. 4) fels. kendi kendine vücut bulamayıp başka bir cevherle meydana gelen hal ve keyfiyet.

Irz ::: (a. i. c. : a'râz) 1) şan veşeref, namus, iffet. Ehl-i ırz : namuslu kimseler. 2) perde. Hetk-ı ırz : namus perdesini yırtma

URZ :::

Mania, engel. Açıktan hedef gibi bir şeye mâruz olup duran. * Hâcet, ihtiyaç. * Taraf, nâhiye, cânip. * Vasat, orta

Diğer Osmanlıca Sözlüklerde: