Çağdaş Sözlük

Ubûdiyyet ~ عبودية

Lugat-ı Remzi - Ubûdiyyet ~ عبودية maddesi. Sayfa: 817 - Sira: 15

Lugat-ı Remzi; Ubûdiyyet maddesi. osmanlıcada Ubûdiyyet ne demek, Ubûdiyyet anlamı manası, Ubûdiyyet osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Ubûdiyyet hakkında bilgi. Arapça Ubûdiyyet ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Ubûdiyyet anlamı

Lugat-ı Remzi - عبودية Ubûdiyyet ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

Ubûdiyyet ~ عبودية güncel sözlüklerde anlamı:

UBUDiYYET ::: Bendelik, kulluk, kölelik. Kul olduğunu bilip Allah'a itaat etmek. Allah'a teslim olup, Kur'an ve Peygamber (A.S.M.) vasıtası ile verilen emirleri aynen icra ve tatbike çalışmak.(İnsanlar kendileri için değil, Allah'a ubudiyet için yaratılmışlardır.)(Ubudiyet, emr-i İlâhîye ve rıza-i İlâhîye bakar. Ubudiyetin dâîsi, emr-i İlâhî ve neticesi rıza-i Hak'tır. Semeratı ve fevaidi, uhreviyedir. Fakat ille-i gaiye olmamak, hem kasden istenilmemek şartıyla, dünyaya ait faideler ve kendi kendine terettüb eden ve istenilmeyerek verilen semereler, ubudiyete münafi olmaz. Belki zaifler için müşevvik ve müreccih hükmüne geçerler. Eğer o dünyaya ait faideler ve menfaatler, o ubudiyete, o virde veya o zikre illet veya illetin bir cüz'ü olsa, o ubudiyeti kısmen ibtal eder. Belki o hasiyetli virdi akim bırakır, netice vermez. İşte bu sırrı anlamıyanlar, mesela yüz hasiyeti ve faidesi bulunan Evrad-ı Kudsiye-i Şah-ı Nakşibendî'yi veya bin hasiyeti bulunan Cevşen-ül Kebir'i o faidelerin bazılarını maksud-u bizzat niyet ederek okuyorlar. O faideleri göremiyorlar ve göremiyecekler ve görmeye de hakları yoktur. Çünki o faideler, o evradların illeti olamaz ve ondan onlar kasden ve bizzat istenilmeyecek. Çünkü onlar fazlî bir surette, o halis virde talebsiz terettüb eder. Onları niyet etse, ihlası bir derece bozulur. Belki ubudiyetten çıkar ve kıymetten düşer.Yalnız bu kadar var ki; böyle hasiyetli evradı okumak için, zaif insanlar bir müşevvik ve müreccihe muhtaçtırlar. O faideleri düşünüp, şevke gelip, evradı sırf rıza-yı İlahî için, âhiret için okusa zarar vermez. Hem de makbuldür. Bu hikmet anlaşılmadığından; çoklar, aktabdan ve selef-i salihînden mervî olan faideleri görmediklerinden şübheye düşer, hattâ inkar da eder. L.) (Bak: Rububiyet)

ubûdiyyet ::: (a. i.) : 1) kulluk, kölelik. 2) aşırı bağlılık fbirine] . Arz-ı ubûdiyyet : bağlılığını bildirme.

UBuDiYYET ::: Ubûdiyyetin alâmeti, Allahü teâlânın emirlerini yapmak, yasak ettiklerinden sakınmaktır. (İmâm-ı Rabbânî)

ubudiyyet ::: kulluk , kölelik

ubûdiyyet ::: kulluk

ubûdiyyet ::: ‬kulluk

ubûdiyyet ::: (a. i.) 1) kulluk, kölelik. 2) aşırı bağlılık fbirine] . Arz-ı ubûdiyyet : bağlılığını bildirme.

UBUDİYYET :::

Bendelik, kulluk, kölelik. Kul olduğunu bilip Allah'a itaat etmek. Allah'a teslim olup, Kur'an ve Peygamber (A.S.M.) vasıtası ile verilen emirleri aynen icra ve tatbike çalışmak.(İnsanlar kendileri için değil, Allah'a ubudiyet için yaratılmışlardır.)(Ubudiyet, emr-i İlâhîye ve rıza-i İlâhîye bakar. Ubudiyetin dâîsi, emr-i İlâhî ve neticesi rıza-i Hak'tır. Semeratı ve fevaidi, uhreviyedir. Fakat ille-i gaiye olmamak, hem kasden istenilmemek şartıyla, dünyaya ait faideler ve kendi kendine terettüb eden ve is