Zâhire ~ ظاهره
Lugat-ı Remzi - Zâhire ~ ظاهره maddesi. Sayfa: 805 - Sira: 16
Lugat-ı Remzi; Zâhire maddesi. osmanlıcada Zâhire ne demek, Zâhire anlamı manası, Zâhire osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Zâhire hakkında bilgi. Arapça Zâhire ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Zâhire anlamı
Lugat-ı Remzi - ظاهره Zâhire ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
Zâhire ~ ظاهره güncel sözlüklerde anlamı:
ZAHiRE ::: Anbarda saklanan yiyecek, hububat. Azık.
ZAHiRE ::: (C.: Zevâhir) Parlak.
ZAHiRE ::: (Zahâyir) Öğle vakitleri sıcaklığın çok olduğu vakitler.
ZAHiRE ::: Dışarı fırlamış olan göz. * Günün yarısında devenin otlamaktan gelmesi.
zahîre ::: ambardaki tahıl, azık.
Zahire :::
- Gereğinde kullanılmak için saklanan tahıl, aşlık
Örnek: Zihnini, cerre çıktığı vakit toplayacağı paradan, biriktireceği zahireden başka hiçbir fikir işgal edemezdi. Y. K. Karaosmanoğlu - Gereğinde kullanılmak üzerre saklanan tahıl, aşlık.
zahîre ::: azık , depolanmış erzak
zahire ::: anbarda saklanan yiyecek , hububat , azık , parlak , (zahayir) öğle vakitleri sıcaklığın çok olduğu vakitler , dışarı fırlamış olan göz , günün yarısında devenin otlamaktan gelmesi
zahîre ::: depolanmış erzak
Zâhire ::: Yiyecek; gerektiği zaman harcanmak üzere ambarda saklanan hubûbat
Zâhire ::: Yiyecek; gerektiği zaman harcanmak üzere ambarda saklanan hubûbat
zahire :::
ZAHİRE :::