Zekâ ~ زكا
Lugat-ı Remzi - Zekâ ~ زكا maddesi. Sayfa: 623 - Sira: 14
Lugat-ı Remzi; Zekâ maddesi. osmanlıcada Zekâ ne demek, Zekâ anlamı manası, Zekâ osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Zekâ hakkında bilgi. Arapça Zekâ ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Zekâ anlamı
Lugat-ı Remzi - زكا Zekâ ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
Zekâ ~ زكا güncel sözlüklerde anlamı:
ZEKa ::: Çabuk anlama ve bilme kabiliyyeti. Fehim ve idrakte çabuk olma. * Ateşin alevlenmesi. * Güzel koku alma.
ZEKa ::: Saflık, duruluk. * Hâl düzgünlüğü.
zekâ ::: çabuk anlama kabiliyeti.
ZEKa ::: Akıl başka, zekâ başkadır. Her akıllı zekî, her zekî de akıllı olmayabilir. (Abdülhakîm Arvâsî)
Akıl, iyiyi ve kötüyü, fâideliyi ve zararlıyı anlar, ayırır. Aklı az olanın zekâsı çok olabilir. Zekâsı çok olan kâfirleri, din düşmanlarını akıllı sanmak doğru değildir. (Abdülhakîm Arvâsî)
İlk insanların ve her asrın, geri kalmış kısımları, tabîate uymak, hayvanlar ve kendileri arasında münâsebet kurmak için âletler yapmışlardır. Bu âletler, zekâ ile yapılmıştır. (Bergson)
Bir arslanın zekâsı, insan zekâsı kadar kuvvetli olsaydı, bu arslan öteki arslanlardan, on bin kat daha çok korkunç olurdu. Akılsız, dinsiz kimse de, kuvvetinin ve zekâsının çokluğu kadar, cemiyetlere büyük tehlike olur. (Abdülhakîm Arvâsî)
zekâ ::: zekilik
zekâ ::: zekilik
Zekâ ::: Muhakeme yeteneği.
zekâ ::: dirayet, feraset, kafa
ZEKÂ :::