Hâm ~ خام
Lugat-ı Remzi - Hâm ~ خام maddesi. Sayfa: 476 - Sira: 14
![](/rsm/cilt1/45/476-14.jpg)
![](/rsm/cilt1/45/477-1.jpg)
Lugat-ı Remzi; Hâm maddesi. osmanlıcada Hâm ne demek, Hâm anlamı manası, Hâm osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Hâm hakkında bilgi. Arapça Hâm ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Hâm anlamı
Lugat-ı Remzi - خام Hâm ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
Hâm ~ خام güncel sözlüklerde anlamı:
HAM ::: f. Olmamış, pişmemiş, çiğ. * Nâfile, beyhude, boşuboşuna. * İşlenmemiş, üzerinde çalışılmamış. * Acemi kimse, tecrübesiz. Terbiye görmemiş kişi.
HAM ::: f. Bükülmüş, kıvrılmış, eğrilmiş.
ham ::: haş
"); hâm ::: (f. s.) : 1) pişmemiş, olmamış, çiğ. 2) işlenmemiş, üzerinde çalışılmamış. 3) boş, nafile, beyhude. Hayâl-i hâm, Ümîd-i hâm : boş hayal, boş ümit. 4) terbiye, tecrübe görmemiş, acemi [kimse].
ham ::: (f. s.) : eğri, bükülmüş. Kamet-i ham : eğri boy. Ebrû-yi ham : eğri kaş.
ham-ı zülf ::: zülfün (saç lülesinin) kıvrımı, büklümü.
Ham :::
- Yenecek kadar olgun olmayan (meyve).
- İşlenmemiş (madde).
- İdmansız.
- Gerçekleşme kolaylığı veya imkânı olmayan.
- Kaba, toplum kurallarını bilmeyen, incelmemiş.
hâm ::: çiğ , tecrübesiz , eğri , bükülmüş , ham , bükük , olmamış
ham ::: çiğ
ham ::: ham
ham ::: eğik eğri
ham ::: bükük
hâm ::: (f. s.) 1) pişmemiş, olmamış, çiğ. 2) işlenmemiş, üzerinde çalışılmamış. 3) boş, nafile, beyhude. Hayâl-i hâm, Ümîd-i hâm : boş hayal, boş ümit. 4) terbiye, tecrübe görmemiş, acemi [kimse].
ham ::: kaba, kabak, olmamış, tor
HAM :::