Çağdaş Sözlük

İrâde ~ ارادة

Lugat-ı Remzi - İrâde ~ ارادة maddesi. Sayfa: 34 - Sira: 3

Lugat-ı Remzi; İrâde maddesi. osmanlıcada İrâde ne demek, İrâde anlamı manası, İrâde osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte İrâde hakkında bilgi. Arapça İrâde ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada İrâde anlamı

Lugat-ı Remzi - ارادة İrâde ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

İrâde ~ ارادة güncel sözlüklerde anlamı:

iRADE ::: İstek, arzu. Dilemek. Emir. Ferman. * Bir şeyi yapmak veya yapmamak için olan iktidar, güç.(İrade, ihtiyardan daha geniştir, umumidir. İhtiyar, taraflardan birini diğerine tafdil ile beraber tercihtir. İrade; yalnız tercihtir. Mütekellimler bazan iradeyi ihtiyar mânasında kullanmışlardır. İradenin zıddı kerâhet; ihtiyarın zıddı icâb ve ıztırardır. İrade, hakikatte dâima ma'duma taalluk eder. Çünkü, bir emrin husûl ve vücudu için o, tahsis ve takdir eder.) * Fık: Cenab-ı Hak irade sıfatı ile muttasıftır ve iradesi ezelîdir. Yaratacağı şeyleri bu irade sıfatı ile kendi hikmeti ile birer veche tahsis buyurur ve onun irade buyurduğu mutlak olur.(Âdetullah üzerine irade-i külliye-i İlâhiye, abdin irade-i cüz'iyesine bakar. Yani, bunun bir fiile taallukundan so a o taalluk eder. Öyle ise cebir yoktur. İ.İ.) (Bak: Vicdan)

irâde ::: (a. i. c. : irâdât) : 1) dileme, isteme, meram etme. 2) emir, ferman, buyruk.

irâde-i aliyye ::: sadrazam buyruğu.

irâde-i cüz'iyye ::: insanın elinde olan irâde.

irâde-i ilâhiyye ::: tanrı buyruğu.

irâde-i külliye ::: tanrı isteği.

irâde-i seniyye ::: pâdişâh emri, buyruğu.

irâde-i zâtiye ::: bir adamın kendi arzusu, isteği.

irâde ::: seçme ve isteme kabiliyeti.

İrade :::


  1. Bir şeyi yapıp yapmamaya karar verme gücü, istenç
    Örnek: Korkunç bir irade kuvveti sarfıyla baş ucundaki lambayı yaktı. S. F. Abasıyanık

  2. İstenç.

  3. Buyruk
    Örnek: Görülünce vurulması için irade bile var. S. M. Alus

  4. İstek, dilek.

irâde ::: istek , dileme , buyruk

irâde ::: ‬istek

irâde ::: buyruk

irade ::: buyruk, dilek, istek

İRADE :::

İstek, arzu. Dilemek. Emir. Ferman. * Bir şeyi yapmak veya yapmamak için olan iktidar, güç.(İrade, ihtiyardan daha geniştir, umumidir. İhtiyar, taraflardan birini diğerine tafdil ile beraber tercihtir. İrade; yalnız tercihtir. Mütekellimler bazan iradeyi ihtiyar mânasında kullanmışlardır. İradenin zıddı kerâhet; ihtiyarın zıddı icâb ve ıztırardır. İrade, hakikatte dâima ma'duma taalluk eder. Çünkü, bir emrin husûl ve vücudu için o, tahsis ve takdir eder.) * Fık: Cenab-ı Hak irade sıfatı ile muttasıftır ve